Mezoterapi, cilt ve saç sorunlarının tedavisi için etkili ve kişiye özgü bir yaklaşım sunan, inovatif bir tıbbi tedavi yöntemidir. İnce iğneler yardımıyla yapılan enjeksiyonlar aracılığıyla, cilde özel bir karışım enjekte edilerek cilt problemlerinin tedavi edilmesi hedeflenir.
Mezoterapi Hangi Durumlarda Kullanılır?
Mezoterapinin en sık uygulandığı durumlar şu şekilde sıralanabilir;
- Cilt Gençleştirme: Mezoterapi, cilt gençleştirme amacıyla sıkça tercih edilir. Ciltteki yaşlanma belirtilerini azaltarak, cildin daha sıkı, canlı ve genç görünmesine yardımcı olabilir.
- İnce Çizgi ve Kırışıklıklar: Özellikle yüz bölgesindeki ince çizgi ve kırışıklıkların tedavisinde mezoterapi etkili olabilir. Ciltteki bu belirtileri azaltarak daha pürüzsüz bir görünüm sağlamayı hedefler.
- Elastikiyet Kaybı: Yaşlanma süreciyle birlikte cilt elastikiyetini kaybedebilir. Mezoterapi, cildin elastikiyetini artırarak daha gergin ve genç bir görünüm kazanmasını destekleyebilir.
- Güneş Lekeleri ve Renk Tonu Eşitsizliği: Güneşe maruziyet sonucu oluşan lekeler ve cilt tonu eşitsizlikleri mezoterapi ile hafifletilebilir, cildin daha homojen bir görünüm kazanması sağlanabilir.
- Akne Skarları: Akne sonrasında ciltte oluşan izler ve skarlar, mezoterapi ile tedavi edilmeye çalışılabilir. Cilt dokusunun yeniden yapılanmasını destekleyerek akne skarlarının görünümünü iyileştirmeyi amaçlar.
- Göz Çevresi Gençleştirme: Göz çevresindeki ince çizgiler, kırışıklıklar ve sarkmalar mezoterapi ile tedavi edilebilir. Bu bölgedeki cilt problemlerini hafifletmeye yardımcı olabilir.
- Göz Altı Morlukları: Göz altı morlukları, yorgun ve solgun bir görünüme neden olabilir. Mezoterapi, bu morlukları hafifletmeye ve cildi canlandırmaya yardımcı olabilir.
- Saç Dökülmeleri: Mezoterapi, saç derisine uygulandığında saç dökülmelerinin önlenmesine ve saçların daha sağlıklı büyümesine yardımcı olabilir.
Mezoterapinin Uygulama Alanları
Mezoterapi, medikal estetik uygulamalarında geniş bir yelpazede kullanılan etkili bir tedavi yöntemidir.
- Yüz: Mezoterapi, yüz bölgesindeki cilt yaşlanması belirtilerini hafifletmeye yardımcı olabilir. Kırışıklıkların azaltılması, cilt tonunun düzeltilmesi ve genel olarak cildin canlılığının artırılması amacıyla yüz bölgesinde uygulanabilir.
- Boyun: Boyun bölgesindeki cilt elastikiyet kaybı ve kırışıklıklar gibi yaşlanma belirtilerini gösterdiğinde, mezoterapi bu bölgede de etkili bir tedavi seçeneği olabilir.
- Dekolte: Göğüs dekoltesi bölgesi de yaşlanmanın belirtilerini gösterebilir. Mezoterapi bu bölgede cildin daha genç ve sağlıklı görünmesini destekleyebilir.
- Eller: Eller, yaşlanmanın en çok görüldüğü bölgelerden biri olarak kabul edilir. Mezoterapi, ellerdeki ince çizgileri azaltabilir, cilt dokusunu iyileştirebilir ve ellerin genç görünmesine yardımcı olabilir.
- Saç Derisi: Saç dökülmesi veya seyrek saçlar gibi saç sorunları yaşayanlar için mezoterapi saç derisi üzerinde uygulanabilir. Bu uygulama saç foliküllerini güçlendirmeye, saç büyümesini teşvik etmeye ve saç sağlığını desteklemeye yardımcı olabilir.
- Her bir uygulama alanı, bireyin ihtiyaçlarına ve cilt durumuna göre özelleştirilmiş tedavi planları gerektirir. Mezoterapiyi düşünüyorsanız, bir uzman hekim ile görüşmek ve en uygun tedavi planını oluşturmak önemlidir.
Mezoterapi Çeşitleri
Mezoterapi çeşitleri genellikle cildin parlaklığını, canlılığını ve gençleşmesini artırmayı amaçlar. Cildin daha sağlıklı, taze ve ışıltılı bir görünüme kavuşmasını hedefler. İşte mezoterapinin “ışıltı” dediğimiz türlerinden bazıları:
- NCTF Paris Işıltısı Mezoterapisi: Göz çevresi, yüz, boyun, el sırtı ve dekolte gibi bölgelere uygulanan bu mezoterapi türü, anti-aging etkileriyle bilinir. İçeriğinde hyaluronik asit ile birlikte 59 adet amino asit, nükleik asit, mineral ve enzimler gibi besleyici maddeler bulunur. Cildin daha canlı, parlak ve pürüzsüz görünmesini sağlamayı amaçlar.
- DNA Işıltısı Mezoterapisi (Nucleofill Eyes): Göz çevresindeki yaşlanma belirtilerini hedefleyen bu tedavi, cildin ışıltısını artırmayı amaçlar. Özel besleyici maddeler, göz çevresine enjekte edilerek cildin daha aydınlık, taze ve genç görünmesine yardımcı olur.
- C Vitamini Işıltısı Mezoterapisi: C vitamini, cildin ışıltısını artırmada etkili bir bileşendir. Bu mezoterapi türünde cilde C vitamini enjekte edilerek cildin renk tonunu eşitlemesi, lekeleri azaltması ve daha parlak bir görünüm kazanması amaçlanır.
- Hyaluronik Asit Işıltısı Mezoterapisi: Hyaluronik asit, cildin nemini artırarak canlılık ve parlaklık kazanmasına yardımcı olabilir. Bu mezoterapi türünde cilde hyaluronik asit enjekte edilerek cildin nem dengesinin sağlanması ve ışıltısının artırılması hedeflenir.
- Bitkisel Işıltı Mezoterapisi: Bu tür mezoterapilerde bitkisel özler, cildin beslenmesini ve canlanmasını desteklemek için kullanılır. Bitkisel bileşenlerin cilde enjekte edilmesiyle cilt daha canlı ve ışıltılı bir görünüm kazanabilir.
- Anti-Oksidan Işıltısı Mezoterapisi: Anti-oksidanlar, cilt hücrelerini serbest radikallere karşı koruyarak cildin genç ve sağlıklı kalmasına yardımcı olur. Bu tür mezoterapilerde anti-oksidanlar cilde enjekte edilerek cildin ışıltısının artırılması hedeflenir.
Mezoterapinin Uygulanışı
Mezoterapi, uzman bir hekim tarafından uygulanmalıdır. Tedavi, öncelikle kişinin cilt tipi, sorunları ve ihtiyaçlarına yönelik bir değerlendirme ile başlar. Bu değerlendirme sonucunda, cilt için en uygun olan besleyici maddeler seçilir ve özel bir karışım hazırlanır. Daha sonra, ince iğnelerle cildin belirlenen bölgelerine bu karışım enjekte edilir. Enjeksiyonlar genellikle cildin yüzeyine yakın bir derinliğe yapılır.
Mezoterapi tedavisi sırasında kullanılan iğneler oldukça incedir ve genellikle ağrı veya rahatsızlık hissi minimaldir. Bununla birlikte, tedavi öncesinde uygulanan lokal anestezik kremler veya soğutma yöntemleri, işlem sırasında herhangi bir rahatsızlık hissinin önlenmesine yardımcı olabilir.
Mezoterapi Seanslarının Aşamaları
Mezoterapi seansları farklı amaçlar taşır. İlk seans genellikle başlatma seansı olarak adlandırılır ve cildin genel durumunu iyileştirmeyi hedefler. 2. seans ise onarım seansıdır ve cilt problemlerinin tedavisine odaklanır. 3. ve son seans ise stabilize etme seansı olarak adlandırılır ve işlem sonuçlarını korumayı ve iyileşmeyi sürdürmeyi hedefler.Kalıcı sonuçlar elde etmek için genellikle en az 3 seans gerekmektedir ve bu seanslar 15 gün aralıklarla düzenli olarak yapılır.
Mezoterapinin etkisini korumak ve sonuçları devam ettirmek için yılda 2 kez hatırlatma prosedürü önerilmektedir. Bu prosedürler, işlem sonuçlarını tazelemek ve cildin ihtiyaçlarını karşılamak için yapılan ek seanslardır.
Mezoterapi Kimlere Uygulanmaz?
- Birden fazla ilaç tedavisi gerektiren hastalar
- Kalp hastalığı bulunanlar
- Hamile ve emziren kadınlar
- Şeker hastalığı olanlar
- Kanser hastalığı olanlar
- Hemofili hastalığı olanlar
- Ürtiker hastalığı olanlar
- Felç hastalığı geçmişi olanlara mezoterapi uygulaması yapılmaz.
Mezoterapi Sonrasında Nelere Dikkat Edilmelidir?
- Güneş Koruyucu Kullanımı: Mezoterapi sonrasında cildinizi güneşin zararlı etkilerinden korumak için mutlaka güneş koruyucu kullanmalısınız. Tedavi sonrası cilt hassaslaşabilir, bu yüzden güneş ışınlarına karşı önlem almak önemlidir.
- Su ile Temas: Mezoterapi sonrasında cildinizin işlem gördüğü bölgeye aynı gün içerisinde su temasından kaçının. Cildinizi dinlendirmek ve iyileşme sürecine fırsat vermek için suyla direkt teması bir süreliğine engelleyin.
- Sauna, Hamam, Solaryum ve Ağır Sporlar: Mezoterapi sonrasında vücut ısısını aşırı yükselten aktivitelerden kaçının. Sauna, hamam, solaryum gibi ortamlardan ve ağır sporlardan bir süre uzak durmalısınız. Aşırı terleme cildinizi rahatsız edebilir.
- Alkol ve Sigara: Mezoterapi sonrasında aynı gün içerisinde alkollü içecekler tüketmekten kaçının. Sigara tüketimini de olabildiğince azaltmaya çalışın. Bu alışkanlıklar cildin iyileşme sürecini olumsuz etkileyebilir.
- Su Tüketimi: Mezoterapi sonrasında yeterli miktarda su içmeye özen gösterin. Su tüketimi cildin nem dengesini korumaya yardımcı olur ve cildin iyileşme sürecini destekler.
- Geçici Etkiler: Uygulama yapılan bölgelerde geçici olarak kızarıklıklar veya nadiren morarmalar oluşabilir. Bu etkiler genellikle 1-2 gün içinde kendiliğinden kaybolur.